2 Şubat 2012 Perşembe

Red Light District-Episode 4-Eski bir fahise olan Mariska ile soylesi

       


                      Shirley McLaine'in Sweet Charity filminden guzel bir sarki, "Hey Big Spender".

       
        Evet dedigim gibi Red Light District'in tam ortasinda bir muze var, aslinda gokte aradigimi yerde buluverdim. Cunku burada sokaklarda dolasarak cok bir bilgi toplamak mumkun degil o yuzden aklimda hep pencerelerde calisan biriyle konusmak fikri vardi ama basimizi kaldirip dogru duzgun bakamiyorken  nasil iceri girelim de diyelim ki "Merhaba! Biz blog yaziyoruzda acaba iki dakika konusabilir miyiz?!?!

        Tabii muze olunca hemen iceri giriverdik, giris ucreti 1EU, icerisi asagi yukari 25 metrekare, ortacagda fahiselik yapmis iki kadinin gercek boyutta maketleri ve hikayeleri var, fotograflar, resimler, eski resmi belgeler, yatak sergileniyor, fuhusla ilgili kitap ve brosurler satiliyor, eger o pencerenin arkasinda durmak nasil bir duygudur diye merak ediyorsaniz Mariska size hemen bir workshop veriyor bir muddet pencere arkasinda durup rolplay yapabiliyorsunuz.




         Mariska'nin hikayesine gelince, kendisi onalti yasindayken bir kopek almak istemis ve bu ise baslamis yaklasik bes yil boyunca pencere arkasinda ve sexclublarda fahiselik yaptiktan sonra isi birakmis ve De Wallen'da ( Red Light District'in kuruldugu mahallenin adi) Prostitution Information Centrum'u acip hem turistleri bilgilendirmeye, hemde cesitli turlar, geziler duzenliyor ayni zamanda fahiselere ve muhabbet tellallarina sosyal ve yasal haklari ve yukumlulukleri, vergi beyannamesi duzenlemeleri vb. konularda bilgilendiriyor. Sagolsun bizi kirmayip bizimle bir muddet sohbet etti.

        Simdi Turkiye'de fuhus yasal olmasina ragmen yasal duzenlemeler o kadar sinirlayici ki, yasadisi olusumlara meydan veriyor ve hepimizin aklina kazinan malumyurek yakici hikayeler geliyor. Mesela Turk Ceza Kanununa gore, fuhus yapabilmek icin, 21 yasindan buyuk bayan ve bekar olmaniz lazim (erkeklerin ve evli bayanlarinda fuhus yaptiklari malum hepimizce) vesikali oldugunuz surece evlenmeniz yasak, bir sehirden baska bir sehire seyahat etmeniz icin ise vilayetten izin almaniz gerekiyor, fahiseler genellikle calistiklari genelevlerde yasiyorlar. Yasal fuhusa sadece genelev formunda musaade ediliyor. Bir sehirde nerede ve kactane genelev kurulacagina valilik karar veriyor ve genelevlerde alkollu icki satisi, muzik yapilmasi ya da calinmasi yasak.



        Mariska'nin anlattiklarina gore De Wallen'da calisan tum hanimlar kendi baslarinda calisiyorlar yani kazanclarini paylastiklari bir muhabbet tellali yok. Bir musteriye 20 dakika ayiriyorlar, fiyati 50 euro. Odalari sekiz saatlik devrelerle 100 euro'ya kiraliyorlar. pencereler 24 saat boyunca calisiyor yani gunde uc fahise ayni pencereyi paylasiyor. Kendileri yaptiklari kazancin bir cetelesini tutmak zorundalar (yani kasa defteri), % 19 KDV oduyorlar, hemen hepsinin bir muhasebecisi var, % 30 civarinda da gelir vergisi oduyorlar. Simdi burada hemen bir hesap yapiyorum:

Bir fahise bir musteriye 20 dakika ayiriyor,
iki musteri arasinda kendinin dus almasi, odayi toplamasi lazim diyelim ki 10 dakika,
eder saatte 2 musteri,
8 saatte 16 musteri,
musteri basina 50.- eu,
50.-eu x 16 = 800.- eu,
kira 100.- eu,
gunluk kazanci bir fahisenin 700.-eu
Aylik yaklasik 22 isgununden 15.400.-eu
%19 KDV oderse 12.474.-eu aylik kazanc. Hollanda'da bu para %52'lik vergi oranina girer ama Mariska'ya gore %30 oduyorlarmis, kalir 11.657.- eu
inanilmaz bir para, ben yanimdaki sevgili arkadasim, kendisi buyuk bir uluslararasi firmada toplam kalite muduru olan, calstigi sirket icin ozel ucaklarla dunyanin yarisini gezen Aysun'cugumun aylik kazancini merak etmeye basliyorum.

Tabii yukarida benim yaptigim tahmini bir hesaplama, Mariska bize bir fahisenin gunde bazen dort ya da bes, bazen yirmibes musteri aldigini soyluyor. Bir dakika! ben 16 hesaplamistim 25 nasil oldu, hem 25 nasil bir rakamdir nasil olur?!?!? Yine de kazancin cazibesine ragmen, calisma sartlarinin daha iyi olmasina ragmen, bu is toplumda iyi bir yer edinme sansi az olan, dusuk egitimli, normal bir is bulamayan kizlarin tercihi. Ve bu isi yapan hanimlar cift hayat suruyorlar, yakinlari bu isi yaptiklarini bilmiyorlarmis.

Pencere ardinda kendilerini teshir ettikleri halde, kirmizi isiklar, makyaj peruk derken tanidik birileri gecse bile  kimse kendilerini tanimiyormus, Mariska'nin onunden bir kac kere boyle konu komsu gectigi halde kendisini taniyan cikmamis.

Yasa disi insan ticareti durumuna gelince, Mariska'ya gore De Wallen'da boyle bir sey sozkonusu degil, calisanlarin hepsi yasal, su aralar cogu eski Dogu Blok'u ulkelerinden gelen hanimlarmis, hepsi kendi basina calisiyorlar. Burada bize biraz konuyu eviriyor ceviriyor gibi geldi cunku yasa disi insan ticareti alinan tum onlemlere ragmen, arastirdigim diger kaynaklara gore burada da sozkonusu. Bazi sokaklarda bu hanimlar zorla calistiriliyorlar, hem biraz mantikli dusunecek de olursak, birakin Hollanda'ca yi zar zor Ingilizce konusan, ulkesinden kalkip gelmis kizlar, buralari nasil bulacakta, yer kiralayacakta, muhasebeciyi bulacakta, belediyeyi bulup kendini kaydettirecekte vesaire vesaire, bana gore imkansiz degil ama cok zor. Cogumuz biliyoruz bu kotu yola dusurme hikayelerinin nasil oldugunu ve heryerde de ayni bu hikayeler, genelde Dogu Avrupa ulkelerinden mankenlik ve fotomodellik vaatleri ile getiriliyorlar kizlar.

Bir kac yil once De Wallen'da erkek fahiselerin calistigi pencereler yapilmis, ama medyanin o kadar ilgisini cekmis ki sokaklarda surekli kameralar dolasmaya baslamis. Bayanlar erkekler gibi degiller fotograflarinin o sokakta cekilmesini istemedikleri icin musteri gelmez olmus o yuzden o pencereler kaldirilmis.

Mariska'ya guvenliklerini nasil sagladiklarini sordum, yani musteri iceride bir anda saldirir ya da parasini calmaya calisirsa diye, o sokakta calisirken kimin ne oldugunu bir bakista anladiklarini soyledi tecrube yani, gozlerinin tutmadigi kisilere kapiyi acip iceri almiyorlarmis, olduki dogru duzgun gorunen adam iceride degisiverdi, o durumlarda da odada panik dugmesi varmis, bastiklari anda polis gelip duruma mudahale ediyormus. Zaten birkac kiz birbirlerinin arkalarini da kolluyorlarmis, sanirim bazi yanyana odalardan birbirine gecis var.

Tabii bir diger sorum sokaklarda bisikletlerle dolasan coluk cocuk ve bebek arabalari ile gezen ciftler oldu. Meger, pencerelerin oldugu binalarin ust katlari normal evmis, coluklu cocuklu aileler oturuyormus, pencereleri kiraya verenlerde zaten bu ust katlarda oturan kisilermis, dusunsenize gunde 300.-eu kira geliri yapiyorsunuz ekstradan. Belediyenin de bolgedeki guvenligin ust duzeyde olmasini saglamak icin basvurdugu bir yontemlerden biriymis, ailelere bu evleri satmak ya da kiraya vermek. Sokaklarda tek bir uniformali polis gormedik bu arada, hos taskinlik yapanda gormedik, genelde ortam kalabalik ama olaysiz mis.

Mariska ile yaptigimiz soylesimiz bu kadar oradan sokaga cikiyoruz havadaki marihuana kokusu  yogunlasmis, hani Adana'da hava boyle kebap kokar ya, burasida oyle marihuana kokuyor, kalabalik iyice artmis, sokaklara tasan muzik ise bir yandan. Ama bakiyorum ortam hakikaten guvenli simdi ne demek biz iki bayan, fuhus mahallesinde yuruyoruz, kimsenin kimseyi rahatsiz ettigi yok, sonra aklima Karakoy'deki genelevler sokagi geldi birden bire, bir yokus uzerinden bakmistim asagiya, sokagin girisi polis barikati ile kapali idi, gimek isteyenlere kimlik kontrolu yapiliyordu, bayanlar ve 18 yas altindakiler sokaga alinmiyordu. gulumsuyorum. Red Light District mevzusu burada boyle bitmis oluyor, istasyonun yolunu tutup evlerimize donuyoruz artik.
Daha fazla bilgi icin Mariska'nin websitesi soyle: www.pic-amsterdam.com
Ayrica Red-Light-District'te cesitli turizm firmalari rehberli geziler duzenliyorlar, en az 14 kisilik gruplara ozel duzenleniyor, gruplari siz olusturuyorsunuz, onlar rehberi basiniza veriyorlar. Yukaridaki websitesinde de boyle bir turla ilgili bilgi var.







Hiç yorum yok: